‘Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumu’ Gerçekleştirildi.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu ve Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü iş birliğiyle ve TİKA’nın katkılarıyla düzenlenen Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumu, 28-31 Mayıs 2018 tarihlerinde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde gerçekleştirildi.

Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı dolayısıyla kurucuların anısına düzenlenen etkinliğin açış konuşmaları, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Azerbaycan Büyükelçiliği Eğitim Müsteşarı Nesibe Nesibova,  Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Çiçek ve Fakültenin Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Başkanı ve ÇTAS (Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumu) Başkanı Prof. Dr. Sema Barutcu Özönder tarafından gerçekleştirildi.

“İki Ülke Arasında Güçlü Bağlar Bugün de Devam Ediyor.”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan gerçekleştirdiği açış konuşmasında, Türk tarihinin ilk cumhuriyeti olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin, 20. yüzyılın başı itibariyle dünyanın büyük bir kısmında güç kazanan sömürge imparatorluklarına karşı verilen ilk mücadelelerden birinin sonucu olarak kurulduğunu dile getirdi. Kısa ömürlü olsa da etkisini uzun yıllar boyunca sürdüren büyük bir harekete dönüşen ve bugün yüz yıllık bir tarihe sahip olan Demokratik Cumhuriyet’in, Azerbaycan’ın 1991’de tekrar bağımsızlığına kavuşmasındaki güç kaynaklarından birisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Turan, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bağların gücüne değindi.  Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurucu Başkanı Mehmet Emin Resulzade’nin çağrısı üzerine Osmanlı Devleti’nden gönderilen Nuri Paşa komutasındaki Kafkasya İslam Ordusu’nun Gence Seferi’nin, son nefesini vermekte olan Osmanlı’nın bu çağrıya kayıtsız kalamaması bakımından çok anlamlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan, iki ülke arasında güçlü bağların bugün de devam ettiğini belirtti.

“Azerbaycan’ın Sevinci Sevincimiz, Kederi Kederimizdir.”

Azerbaycan Büyükelçiliği Eğitim Müsteşarı Necibe Nesibova konuşmasında, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin en acımasız sömürge ve baskı rejimlerinin bile Azerbaycan özgürlük düşüncesine engel olamadığını göstermesi bakımından değerli bir tarihsel miras olduğunu kaydetti. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki tarihsel ilişkilere de değinen Nesibova, Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir” sözünde vücut bulan kardeşlik bağının bugün de güçlü bir şekilde sürdürüldüğünü dile getirdi. 

“Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, İlk Diplomatik İlişkisini Osmanlı Devleti ile Kurdu.”

Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Çiçek, Türk ve İslam dünyası için bir ilk olan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin, ilk diplomatik ilişkisini Osmanlı Devleti ile kurduğuna dikkat çekti. Devletin kurucu Başkanı Mehmet Emin Resulzade’nin çağrısı üzerine Osmanlı Devleti’nden gönderilen Nuri Paşa komutasındaki Kafkasya İslam Ordusu’nun Gence’den Bakü’ye ilerleyerek Azerbaycan ordusuna yardım ettiğini belirten Prof. Dr. Çiçek, kuruluşun ardından devletin eğitim-kültür alanlarında gösterdiği gelişmeler için de Türkiye’nin desteğini sürdürdüğünü ifade etti.

“Dilde, Fikirde, İşte Birlik”

Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumu Başkanı Prof. Dr. Sema Barutcu Özönder, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin, kısa ömürlü bir devlet olmasına rağmen, bir azim ve direnç örneği olması bakımından oldukça önemli bir ilham kaynağı olduğunu belirtti.  İsmail Bey Gaspıralı’nın “dilde, fikirde, işte birlik” şiarının ilk önemli sınavı olan Demokratik Cumhuriyet’in kuruluşunun, 1920’de Ankara’da ilan edilen milli egemenliğin dayanağı ve moral gücü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Barutcu Özönder, devletin felsefesi, ilkeleri ve idealleri başta olmak üzere her yönüyle konuşulacağı sempozyumun başarılı geçmesi temennisini dile getirdi.

28-31 Mayıs 2018 tarihleri arasında düzenlenen oturumlarda Azerbaycan’da bağımsızlık düşüncesinin beslendiği kültürel kaynaklar, kurucu kadronun bağımsızlık mücadelesi, kurulan devletin çeşitli alanlarda izlediği politikalar ve Sovyet işgali sonrasında yaşananlar başta olmak üzere Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ve bağımsızlık düşüncesinin Azerbaycan tarihindeki yansımaları kapsamlı olarak ele alındı. Kurucu kadrodan Fethali Han Hoyski’nin yeğeni Kerim Mehmedzade ve Mehmet Kengerli’nin kızı Sevil Kengerli Kürşat’ın katılımlarıyla Kurucu Başkan Mehmet Emin Resulzade ve arkadaşlarının anıldığı etkinlikte ayrıca, Karabağ ve Nisan Şehitleri oturumları da düzenlendi.