Türkçenin Kalbi Karaman’da Attı.

“2017 Türk Dili Yılı” etkinlikleri kapsamında TÜBA, NEÜ, KMÜ, TDK ve AYK‘nin iş birliği ve Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesinin ev sahipliğiyle  “Bilim ve Eğitim-Öğretim Dili Türkçe” başlıklı konferans ve panel düzenlendi.

KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda yapılan konferansa Karaman Valisi Fahri Meral, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, KMÜ Rektörü Mehmet Akgül, TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, TÜBA Şeref  Üyesi ve İbn-i Haldun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Duralı, Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, daire başkanları, akademisyenler ve davetliler katıldı.

Panel öncesi konuşan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Mehmet Akgül “KMÜ olarak Türkçenin başkenti Karaman’ımızda böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan son derece mutluyuz.” dedi.

Sayın Akgül, dilin insanı diğer varlıklardan ayıran en büyük özellik olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Dil, insanın dünyayı anlamlandırmasının en önemli aracıdır ve insanı diğer varlıklardan ayıran en büyük özelliktir. İnsan toplumlarının gelişimi ve bilimin varoluşu dil sayesindedir. İnsan zihni kendini en çok dille ifade eder. Dil, toplumla birlikte gelişen canlı bir organizmadır. Aynı zamanda milletleri ayakta tutan, varlıklarını ve devamlılıklarını sağlayan, bir millete dünya milletleri arasında ayrı bir kimlik veren en önemli unsurdur.”

Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman’ın başkanlığını yürüttüğü ilk oturumda TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Çakmak, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Karahan ve Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Nebi Uysal yer aldı.

Prof. Dr. Derya Örs’ün başkanlığını üstlendiği ikinci oturumda ise: Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çakır ve Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Yaylı sunumlarıyla yer aldılar.

AYK Başkanı Prof. Dr. Derya Örs “Türkçe bizim millî davamızdır.”

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de, Türkiye Cumhuriyeti’nin birkaç millî davası olması gerekiyorsa bunlardan bir tanesinin Türkçe davası olduğunu kaydetti. Bizi biz yapan şeyin Türkçe olduğunu aktaran Prof. Dr. Örs, “Türkçe yakın gelecekte yabancı dillerin tehdidi altındadır. Kimileri için bu önemsiz sayılmaktadır ancak biz Türkçe sevdalıları olarak, Türkçemizi böyle bir yok oluşa terk edemeyiz. Türkçe, Türk milletini var eden en büyük unsurlardan biridir. Yabancı dile düşman değiliz ama Türkçenin dostuyuz. Türkçeyi savunduğumuz için bizi tehlike olarak görenler olsa da biz Türkçeyi savunmaya devam edecek, atalarımızdan aldığımız değerlerimizi gelecek kuşaklara aktaracağız. Bilim, edebiyat, sanat dilimizi yabancı unsurlardan arındırmalıyız. Türkçeye sahip çıkılmazsa tehdit ve tehlike altındadır. Biz üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Biz yolu aydınlattık, eş olan, yardımcı olan herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar “Türkçe millî kimliğimizin oluşumunda birinci faktör.”

Sayın Acar da, 2017’nin Türk Dili Yılı ilan edilmesi konusundaki destekleri için başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve paydaş kurumlara teşekkür ederek konuşmasına başladı. “Şu anda Türk milleti ve devleti İslam dünyasını oluşturan diğer devletlerle birlikte, hukuk ve ahlak dışı her türlü yöntemin kullanıldığı bir savaşla karşı karşıyadır” diyen Acar, özellikle devletimizin bekası için her alanda böylesi bir saldırı ile karşı karşıya olduğumuzun bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Acar, “Türkçe millî kimliğimizin oluşumunda birinci faktör ve böyle giderse ilerleyen yıllarda belki de bugünkü biçimiyle bir Türkçe bile bulamayacağız. Bu bakımdan buradaki en önemli tehlike, maalesef Türkiye’de en önemli tehditlerden birincisi yaygın şekilde yabancı dille öğretim yapılmasıdır. Etkili olmayan bir yoldur. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki ana dilin dışında yapılan bir öğretim ana dille yapılan gibi olmamaktadır. Türkiye’nin bir medeniyet iddiası olacaksa esas olarak bilim, eğitim ve öğretim dili Türkçe olmak zorundadır. Eğer en iyi okullardaki, en seçme beyinlerinize yabancı dille eğitim veriyorsanız o medeniyet iddiasını desteklemiyorsunuz demektir. Özellikle Türkçenin ihya edilmesi açısından yabancı dil öğretimi ile ilgili ivedilikle gerekli çareler üretmek zorundayız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak Türk milletinin milli bekasında dilin sandığımızdan önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin bir medeniyet iddiası var ve olacaksa eğitim, öğretim ve bilim dilinin Türkçe olması gerektiğini tekrar söylemek istiyorum” diye konuştu.

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin “Dilin unutulmasını engellemeliyiz.”

Sayın Kaçalin “Türk Dili Yılı ilanımız ile başlayan bu süreç 23 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile hız kazandı. Karamanoğlu Mehmet Bey, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan en üst seviyede bu dilimizin ehemmiyetini fark ettiler ve farkına vardırdılar. Dilin unutulmasını engellememiz lazım. Bunlarla ilgili çalışmalara dahil olmaktan onur duyarız. Katkı sunan tüm paydaşlara da ayrıca teşekkür ederiz” dedi.

 

TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Teoman Duralı “Din ile dil ortadan kalkarsa o millet ölür.”

Sayın Duralı; “ Bizim millî varlığımıza en önemli tehdit, dilimizin elimizden gidişidir. Bir milletin düşünme yetisi neyse dilinin gücü de odur. Akılla dilin gücü koşuttur. Dolayısıyla dilimiz yetersiz demek, akılsızız demektir, milletimize hakarettir.” diye konuştu.

Yüksek Kurum olarak Türkçenin doğru kullanılması, zenginleştirilmesi ve genç nesillerde dil bilincinin ve duyarlılığının oluşturulması ve yerleştirilmesi için “2017 Türk Dili Yılı” kapsamındaki çalışmalara destek veren Türkiye Bilimler Akademisine, Necmettin Erbakan Üniversitesine, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine ve tüm katılımcılara teşekkürlerimizi bildiririz.