1. Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı Ardahan’da düzenlendi

Türk Dil Kurumu, Ardahan Üniversitesi ve Harvard Üniversitesi  paydaşlığıyla Ardahan’da “1’nci Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı” düzenlendi.

Ardahan Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, protokol üyeleri, yurtiçi ve yurt dışından birçok üniversitenin rektörü ile dünyanın en seçkin 40’tan fazla dilbilimcisi katıldı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, son günlerde özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan bir takım tatsız olayların, acıların, kanın ve gözyaşının insanların gönül diliyle ilgili bağlantılarının zayıfladığını gösterdiğini belirtti.

Prof. Dr. Örs, vahşi kapitalizmin, vahşi materyalizmin medeni insan hayatına egemen oluşunun, mananın ve maneviyatın azalışının izlerini acıyla izlediklerini kaydetti. Başkanlığı ve Sekreteryası Ardahan Üniversitesi (ARÜ) öncülüğünde yürütülen Kafkasya Üniversiteler Birliği’nin (KÜNİB) insanlık tarihi ve geleceği açısından çok önemli adımlarından birini teşkil eden 1. Uluslararası Tehlike Altındaki Diller Konferansı”na katılan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs,

“Dünya’da kaybolmakta olan diller, ölü diller, yaşayan diller, tehlike altındaki diller, bunları çok çeşitli başlıklar altında sınıflandırmamız mümkün. Bu dillerin neden kaybolduğunu, hangi sebeplerle, gerekçelerle yok olduğunu burada konuşacağız, tartışacağız. Bu toplantıda, dünya’daki çeşitli dillerin, toplulukların, hangi siyasi, ekonomik, kültürel gerekçelerle tehlike altında olduğunu, yok olduğunu konuşacağız” dedi.

Bu arada bir başka tehlike daha var diyen Prof. Dr. Derya Örs, “Günümüzde yaşadığımız 21. Yüzyılın başlarında olduğumuz bu dönemde insanlık gönül dilini işletme bakımından da büyük sıkıntılar yaşıyor. Ve ne yazık ki başta bizim coğrafyamız olmak üzere bütün dünyada bir huzursuzluk havası hakim. Bu havayı dağıtmakta ülkemizin geçmişten bugüne taşıdığı hoş görü medeniyetinin çok önemli yeri ve katkısı olduğuna inanıyoruz. Son günlerde özellikle yakın coğrafyamızda yaşanan bir takım tatsız olayların, acıların, kanın ve gözyaşının insanların gönül diliyle ilgili bağlantılarının da zayıfladığını gösteren vahşi bir kapitalizmin, vahşi bir materyalizmin medeni insan hayatına egemen oluşunun, mananın ve maneviyatın azalışının izlerini acıyla izliyoruz” diye konuştu.

Bu anlamda burada bir araya gelen yerli yabancı insanların aynı zamanda bu gönül dilini buluşturmaları, bu hususlarda konuşmaları ve birbirlerini iyi anlayarak kendi ülkelerine geri dönmeleri konusunda da bizlere çok önemli vazifeler çıktığını ifade eden Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, şunları kaydetti:

“Bu bakımdan bilhassa batı ülkelerinden, ülkemize teşrif eden değerli bilim insanlarıyla bizim buradaki kıymetli hocalarımızın, kardeşlerimizin, kendimizi doğru ifade etmek anlamında çok iyi anlaşmaları konuşmaları gerektiğine inanıyorum. Eğer insanlık ana dili olan gönül dilini diğer dillerle beraber kaybedecek olursa, yeniden çok acı günlerin, bir 3. Dünya savaşının eşiğine ulaşmış oluruz ki bunu hiç kimse arzu etmez. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk toplumun bölgesinde şu anda bir barış huzur adası olan ülkemizin, dışarıda yaşanan bütün acıların soldurduğu, içinde yok edildiği, ateşlerin küllendirildiği soğutulduğu ülkemizin kıymetini, cumhuriyetimizin, demokrasimizin mevcut kazanımlarımızın kıymetini çok iyi takdir ederek, bu toplantılarda aynı zamanda elde edeciğimiz ilmi sonuçların yanına dostlukları, kalıcı dostlukları ilave etmenin öneminde işaret etmek istiyorum.”

16.10.2014

Kaynak: İHA