“Pasarofça Antlaşması” Bütün Yönleriyle Ele Alındı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AYK) bünyesindeki Türk Tarih Kurumu (TTK) ve Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) bünyesindeki Fatih Harp Tarihi Araştırma Enstitüsü iş birliği ile 28 Haziran 2018 günü “Harp ve Sulh: 300. Yılında Pasarofça Antlaşması Uluslararası Sempozyumu” düzenlendi.

AYK Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, MSÜ Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, AYK Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ve Dr. Zeki Eraslan ile TTK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Güray Kırpık ve çok sayıda bilim insanının katılımıyla Millî Savunma Üniversitesi Yenilevent yerleşkesinde düzenlenen sempozyumun açış konuşmalarında, tarihte alınan mağlubiyetlere dair bilimsel değerlendirmeler yapılmasının önemi vurgulandı.

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs açış konuşmasında,  tarihin bir hamaset aracı olmadığını belirterek “Türk tarihinin içerisinde zaferler olduğu kadar, yenilgiler var, yenilgiler olduğu kadar başarılar var. Elbette insanlık tarihi zaten böyle bir şey.” dedi.  Türkiye’nin bugün, tarihteki mağlubiyetleri de konuşabilecek bir özgüvene sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Örs, etkinlikte özellikle genç araştırmacılardan oluşan katılımcıları görmenin ayrıca memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Millî Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa ve Balkanlar’daki hakimiyeti açısından en az Pasarofça Antlaşması kadar önemli olan Karlofça Antlaşması’nın on dokuz yıl önceki 300. yıl dönümünde, bu antlaşmaya dair herhangi bir bilimsel etkinlik yapılmadığını hatırlatarak “Bizim yaptığımız en büyük hatalardan birisi, bu tür değerlendirmeleri genelde zaferlerimiz üzerine yapıyoruz. Tarihimizdeki uğradığımız mağlubiyetleri değerlendiremediğimiz için de yeterince ders çıkaramıyoruz. Bizim tarihten yeterince ders çıkarmamız için, tarihin bize övünç kaynağı olacak kısımlar vardır ama, yaptığımız hatalardan da ders almamız lazım.” şeklinde konuştu.

Pasarofça Antlaşması’nın, müzakere sürecinden, sınır tespiti çalışmalarına, Osmanlı Devleti’nin diplomasi anlayışında yarattığı dönüşümden Avrupa’daki güç dengelerine etkisine kadar pek çok boyutuyla ele alındığı sempozyum, III oturumda gerçekleşerek kapanış ve değerlendirme oturumuyla sona erdi.